11.6 C
Gaziantep
25 Nisan 2024, Perşembe
AnasayfaFotoğrafçılıkFotoğrafçılık da Beyaz Dengesi

Fotoğrafçılık da Beyaz Dengesi

- Reklam -

Nedir bu beyaz dengesi?

Işığın fotoğraf üstündeki etkisi inanılmazdır ve fotoğraf ışıkla başlar ışıkla son bulur. Işığın olmadığı yerde fotoğraftan bahsedilemez elbette. O yüzden ışığı iyi tanımalı ve iyi kullanmalıyız. Işığın özelliklerinden tutun, ışığın hangi yönden geldiği bile bizler için çok önemlidir. Bunu anlamak oldukça kolaydır. Sabah çektiğimiz fotoğrafla öğleyin çektiğimiz fotoğraf bir olmadığı gibi akşam saatlerinde çektiğimiz fotoğrafta bir olmayacaktır.

Işık farklı dalga boylarından oluşur. Gözümüz kırmızı ile mor arasında kalan dalga boylarını algılar. Işık kaynaklarına baktığımızda doğal ve yapay ışık kaynakları şeklinde ayırabiliriz. Doğal kaynak ışığı tabi ki gün ışığı iken yapay ışık kaynakları insanların ürettikleri ışıklardır. Yapay ışıklar her rengi alabilirken, gün ışığı hava şartlarına ve günün saatlerine göre renk değiştirir. İşte sabah saatlerindeki gün ışığı rengiyle akşam saatlerindeki renk farklı olacaktır. Hava durumu yani havanın bulutlu olup olmaması ve gün saatine göre ışığın sıcaklık değerleri değişir bu değişim renkleri de etkiler elbette. İnsan gözü bu renk değişimini algılayıp kendini adapte ederken kameralar ve fotoğraf makineleri buna adapte olamazlar ve farklı renk değerlerinde fotoğraf yada görüntü kaydederler. Örneğin gözümüz için beyaz her zaman beyazken gün saatleri değiştiğinde fotoğraf makineleri için beyaz tam beyaz olmayabilir. Eğer doğru renkler elde etmek istiyorsak fotoğraf makinemize müdahale etmemiz gerekir.

Fotoğraf makinelerinin yada kameraların renkleri doğru algılayabilmesini sağlamak için bir beyaz dengesi (white balance) adı verilen bir sistemi bulunmaktadır. Elbette her durumda beyaz dengesi ayarını kurcalamak doğru değil. Ancak gerektiği durumlarda bu ayara müdahale etmek gerektiğini de unutmayalım. Şu da var ki fotoğraf sanatında fotoğraf adına son yoktur. Beyaz dengesiyle yakalanacak farklı fotoğraflarda fotoğraf sanatı adına farklılıklar yakalamak mümkün olmaktadır. Nasıl ki ters ışık fotoğraflarında nesneler kadar kişiler karanlık çıksa da farklı fotoğraflar elde edebiliyorsak beyaz ayarını farklı ayarlarda kullanarak fotoğraf adına farklılıklar yakalamak mümkündür.

Işığın dalga boylarından oluştuğunu ve insan gözünün kırmızı ile mor arasındaki dalga boylarını algıladığını söylemiştik. Ayrıca bu dalga boylarının renkleri oluşturduğunu belirtmiştik. işte ışığın rengini de belirleyen bu dalga boylarından bahsedelim. Bahsedelim de renk sıcaklığının ne olduğunu anlayalım. Bir ışık kaynağı yani bir kütle karanlık bir ortamda ısıtılmaya başlandığında kızıl renkten mavi renge sonra beyaz renge doğru bir değişime uğrar. Bu değişim de dalga boylarını oluşturur. Bu renk sıcaklığı ve dalga boyları da Kelvin (K0) değeriyle ölçülür.

Işık tayfında yer alan renkler arasında beyaz renk 5500 Kelvin (K0) ‘dir. Yüksek renk sıcaklıkları mavi ve soğuk; Sarı, turuncu ve kırmızı gibi düşük renk sıcaklıkları ise daha sıcak bir görünüme sahiptir. Normal durumlarda kırmızı rengi daha sıcak olarak algılarız ancak renk sıcaklığı cinsinden kırmızılar, mavilere göre daha düşük değerlere sahiptirler.

Hani demiştik ya sabah çekilen fotoğraflarla akşam çekilen fotoğraflar bir olmaz. İşte gün ışığı sabah ve akşam saatlerinde farklı dalga boylarında bulunur. Sabah ve akşam saatlerinde Kelvin değeri 4000 iken Öğlen saatlerinde 5000 Kelvin (K0)’dir. Bir floresan lambanın Kelvin (K0) değeri 6500 iken bilgisayar ekranlarının Kelvin (K0) değerleri de 6500 dolaylarındadır. Kelvin (K0) değerleri azaldıkça kırmızıya arttıkça ise maviye çalar. Sabahleyin ve akşamleyin çekilen fotoğraflardaki kızıllığa ve güneş battıktan hemen sonraki maviliğe dikkatinizi özellikle çekmek isterim. Bu anlarda çekilen fotoğrafların tadı apayrıdır. Sabahleyin ve akşamleyin renkler sıcakken (4000 Kelvin (K0) değerlerinde) daha kırmızı renkler elde ederiz. Bulutlu havalarda (Kelvin (K0) değerleri 7000 lerdedir) renkler soğumaya başlar ve daha maviye yakın renkler fotoğraflara hakim olur. Elbette bir fotoğrafın tamamında aynı renk sıcaklığı değerleri olmayabilir. Örneğin bir fotoğrafta farklı ışık kaynağıyla aydınlanan bir bölge örneğin bir mum, camdan vuran güneş ışığı ve gölgede kalan diğer kısımlar ayrı ayrı renk sıcaklıklarına sahip olabilir.

Bir karadeniz sahilindesiniz hava bulutlu ve çekim yapacaksınız. Fotoğraf makinenizin Beyaz Ayarı gün ışığında olduğunu varsayalım. Çekim yaptık bir baktık denizin rengi farklı, bulutların rengi farklı, renkler allak bullak olmuş. Tabi bizim surat düşer üzülürüz. Peki neden böyle bir sonuç aldık ona bakalım.

Şimdi fotoğraf makinemizin beyaz ayarı önceki gün gün ışığında kalmış. Ancak bugün bulutlu havada çekim yaptık. Fotoğraf makinesi gün ışığında, sensörü 5500 Kelvin (K0)  değerlerinde çekim yapmaya ayarlamış ve kalibre etmiştir. Gün ışığında yapılan bu çekimde renklerde bir sıkıntı oluşmayacaktır. Ancak aynı ayarlarda bulutlu bir havada çekim yaparsak sensör 5500 Kelvin (K0) değerlerinde kalibre edilmiş olacağından bulutlu havalarda da Kelvin (K0) değerleri 7000 civarlarında olduğundan ister istemez bir renk sapması oluşacaktır. Ancak biz beyaz ayarımızı bulutlu çekime yani 7000 Kelvin (K0)  değerlerine alsaydık fotoğraf makinemiz sensörü bu ayarlarda kalibre edecek ve herhangi bir sıkıntı yaşamayacaktık. Peki otomatik ayarlarda bırakırsak bu sorunu yaşamama olasılığımız yüksekti. Elbette şunu da unutmayalım ki makinemiz her zaman bu ayarı doğru ayarlayamayabilir.

Fotoğraf makinemizin beyaz ayarlarının nereden yapıldığına ve hazır beyaz ayarlarına şöyle bir göz gezdirelim. Elbette hazır beyaz ayarları dışında el ile de istediğimiz ayarları seçebilmemiz mümkün. Beyaz dengesi fotoğraf üzerinde oldukça yüksek etkiye sahip olduğunu az çok anladık. Üst düzey fotoğraf makinelerinde beyaz ayarı çeşitli düğmelere atanmış olsa da giriş seviyesi makinelerde ve detaylı ayarlar için menüye girmek gerekebilir.

Biz fotoğraf severler için fotoğraf makinelerinde bir çok hazır beyaz ayarı vardır. Tıpkı kadranda yer alan a p s modları, manzara ve makro modu gibi. Bu hazır beyaz dengesi ayarlarına şöyle bir göz gezdirelim.

Otomatik Beyaz Ayarı (AWB): Bir çok fotoğrafçının , amatörün, fotoğraf çekerin kullandığı varsayılan beyaz ayarıdır. Bu ayarda fotoğraf makinemiz kadrajdaki renk dengesini değerlendirip bizler için en doğru kararı verir. Özellikle 3000-7000 Kelvin (K0)  değerlerinde doğru sonuçlar elde ederiz. Ancak düşük ışıkta yada olağan dışı koşullarda doğru sonuçlar elde etmemiz pek mümkün olmaz ve ayarları kendimiz yapmamız gerekebilir. Eğer beyaz dengesi konusunda çok bilgi sahibi değilsek veya beyaz dengesi ayarına karar veremiyorsak kararı fotoğraf makinesine bırakabiliriz. Yüzde 90 oranında makine doğru karar verecektir.

Bulutlu(Cloudy): Bulutlu havalarda Kelvin (K0)  değeri 6000-7000 K değerlerinde olur. Bu değerlerde renk sıcaklığı biraz yükselir.  O yüzden beyaz ayarımızı bulutlu konumuna almamız gerekebilir. Ayrıca bu ayarda bulutların güneşi kapatması gerektiğini unutmayalım.

Gün Işığı(Daylight): Normal koşullarda yani gün ışığında 5500 Kelvin (K0)  değerlerinde açık havada kullanılan ayardır.  Gün doğumunda ve gün batımındaki Kelvin (K0)  değerleri 4000 demiştik. Gün ışığı ayarında sabah ve akşamleyin yapılan çekimlerde fotoğraflarımız daha sıcak çıkar. Korkulacak bir durum yok bu durum fotoğraflarımıza ayrı bir hava katar.

Floresan:  Floresan ayarına baktığımızda floresan ışığın bir çok çeşidi olduğunu görmekteyiz. Bu nedenle Fotoğraf makinesi ortalama bir ayar yapmaktadır. Farklı floresan ışık türleri olduğundan makinemizin floresan ışık altında  yanılma olasılığı olduğunu unutmayın.

Tungsten : (Bildiğimiz köydeki sarı lambaJ ) Bu ayarda çekim yaptığımızda  fotoğraflarımızın sarı turuncu renk sapması olduğunu görürüz. Bunun nedeni tungsten ışığın Kelvin (K0)  değerinin 3200-3400 değerlerinde olmasıdır. Tungsten ayarında gün ışığında çekim yaparsak fotoğraflarımızda mavi renk sapması hakim olur.

Elbette bir çok farklı model ve markanın farklı ayarları olabilmektedir. Ancak genel olarak bu ayarlar hemen her makinede mevcuttur. Eğer tam anlamıyla doğru renkleri elde etmek istiyorsak; mesela bir moda çekimi yapacaksınız ve elbiselerin renkleri çok önemli.  Doğru renkleri elde etmek için mevcut ayarlar bizlere yeterli olmayabilir. En doğru sonucu elde edebilmek için renk sıcaklığını ölçüp Kelvin (K0)  değerini o değere aldıktan sonra çekim yaparsak doğru renkleri elde etmiş oluruz. Ama unutmayın bunun için renk sıcaklığını ölçen bir alete ihtiyacımız olduğudur.

Bir çok fotoğrafçı kuralları yıkarak sanatsal ürünler ortaya koyarlar. Ters ışık fotoğrafları, net olmayan , yada grenli fotoğraflar bunlara  örnek verilebilir. Ters ışık fotoğraflarında doğru pozlama yapmasak da, flu fotoğraflar çekerken netlik ayarını dinlemesek de, model fotoğrafları çekerken grenli fotoğraflar tercih etsek de bir çok güzel fotoğraf elde edebiliriz. İşte farklı beyaz ayarı deneyerek beyaz dengesini yakalamadan da çok güzel sanatsal fotoğraflar ortaya koyabiliriz.

Peki mecbur muyuz?

Yani bu ayarlarla uğraşma mecburiyetimiz var mı? Hayır elbette yok bundan bir kaçış yolu elbette var. Peki nedir o yol. Tabi ki ham yani raw fotoğraflar çekmek bizim için bir kaçış yolu olabilir. Raw formatında çekim yaptığımızda beyaz dengesi ayarının bir önemi kalmaz. Çünkü raw formatında çekim yaptığımızda raw dosyasını bilgisayarımıza atıp istediğimiz beyaz dengesi ayarını fotoğrafımıza uygulayabiliriz.

Doğru beyaz dengesini elde etmek fotoğrafçıdan fotoğrafçıya değişiklik gösterebilir. Çünkü otomatik beyaz ayarı yüzde 90 oranında doğru sonuçlar verir. Ancak fotoğrafçı eğer yüzde yüz doğru sonuç elde etmek istiyorsa hazır beyaz ayarlarını çok iyi bilmeli ve kullanmalıdır.

Manuel (El ile) Beyaz Ayarı

En önemli hususlardan biride fotoğraf makinemizin doğru beyaz dengesini ayarlamak için yanılacağını düşündüğümüz durumlarda fotoğraf makinemizi el ile kalibre etmemiz gerekebilir Örneğin bir ortama girdik makinemizi bulutlu beyaz ayarına aldık renkler doğru çıkmadı, gün ışığına aldık doğru çıkmadı floresana aldık yine doğru çıkmadı Kelvin (K0)  ayarlarını kurcaladık yine doğru çıkmadı. Bunun nedeni ortamın renk sıcaklığıyla makinenin renk sıcaklığının yani Kelvin (K0) değerlerinin aynı olmamasıdır. Biz makinenin Kelvin (K0) değerlerini ayarlayabiliyoruz ancak ortamın Kelvin (K0) değerini bilmediğimizden böyle bir sonuçla karşılaşıyoruz demektir. Bu durumda el ile bir ayar yapmamız gerekiyor.  Yani ortamın renk sıcaklığı ile makinemizin renk sıcaklığını ayarlamamız gerekiyor demektir.

Peki bu beyaz ayarını nasıl yapacağız ona bakalım. Renk sıcaklığını belirlemek için daha önce temin ettiğimiz yüzde 18 gri referans bir kart çekip bunu fotoğraf makinesine tanıtmaktır. Fotoğraf makinesi çektiğimiz bu fotoğrafın yüzde 18 gri bir kart olduğunu anlayacak ve renkleri buna göre tanımlayacaktır.

1- Öncelikle referans gri kartımızın fotoğrafını çekiyoruz.

2- Sonra Fotoğraf Makinemizin Beyaz ayarı menüsünden Özel Beyaz ayarı menüsüne girip çektiğimiz fotoğrafı seçiyoruz.

3- Sonra Nötr Beyaz Dengesini sağlamak için Ayarla düğmesine basıyoruz.

Kafa karıştırsa da önemli olan nokta makinezin Kelvin (K0) değeriyle ortamın Kelvin (K0) değerinin aynı olması amaçlanır. Bu şekilde yapılan bir kalibrasyonda renkler doğru olarak fotoğraflarımıza yansımış olur. Her makine için bu kalibrasyon farklı şekillerde yapılmaktadır. Bu yüzden fotoğraf makinenizin kullanım kılavuzu sizlere yardımcı olacaktır.

- Reklam -

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON YAZILAR

- Reklam -